“`html
DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya‘ya, atanan kayyımların suçlarına ilişkin Sayıştay raporları olmasına rağmen neden herhangi bir işlem yapılmadığını sordu. Beştaş, “Kayyımların işledikleri suçların göz ardı edildiğini düşünüyorum. Bu durum, suç işleme özgürlüğü yaratıyorsunuz. Örneğin, Mardin kayyımı, Mardin yerine Kırklareli’nin yollarında çalıştı. Saymakla bitmeyecek kadar çok örnek var. Kardeş belediyecilik… Keşke tüm dünya şehirleriyle kardeş olsa, ama Mardin’in yolları hala yapılmadı” şeklinde konuştu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlıklarının bütçeleri görüşülmeye başlandı.
Bütçe tartışmaları sırasında DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Bugün, 14 Aralık. Bu tarih, 14 Aralık 2015’teki Kürt kentlerinde süren ablukanın yıl dönümü. İktidarın uyguladığı savaş ve çatışma politikaları, yüzlerce sivilin hayatını kaybetmesine, kitlesel göçlere, yerleşim yerlerinin yakılıp yıkılmasına ve tarihin silinmesine neden olmuştur. Bu kayıpları anmak istiyorum” diyerek konuşmasına başladı.
“Hukuk devleti olmanın gereklilikleri ihlal ediliyor”
Beştaş, konuya şöyle devam etti:
“İçişleri Bakanlığı, sicilinin kötü olduğunu biliyor. Sicilin en üstünde kayyım meselesi yer alıyor. Bu, Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi. Kayyım uygulamaları, toplumda büyük bir tehdittir. Kayyım yöntemlerinin antidemokratik olduğunu tartışmaya açmanın zamanı geldi. Sayın Bakan, ‘hukuk devletiyiz’ demeyi seviyor. Ancak Türkiye, hukuk devleti olmayı çoktan kaybetti. Bunu anlatmak için birçok örnek sunabilirim.”
“Her seçim döneminde kaybediyorsunuz ama yine de seçimleri gasp ediyorsunuz. Bunu bir rant kaynağı olarak kullanıyorsunuz. Sayın Bakan, yaptığınız uygulamalar hukukun sınırlarına uymuyor. Anayasa ve uluslararası sözleşmelere yönelik ihlaller had safhada.”
“Kuvvetler ayrılığı ortadan kalktı”
“Adalet Bakanlığı, soruşturma başlatmak yerine, İçişleri Bakanı kayyım atıyor. Bu durum, yargının bağımsızlığını ciddi anlamda zedeliyor. Bu ülkede kuvvetler ayrılığı kalmamıştır. Türkiye, bir hukuk devleti olmaktan çıkmış durumda. Sorunları doğru bir biçimde ele almalı ve çözüm arayışına girmeliyiz.”
“Dosyalar detaylı bir incelemeye tabi tutularak, kayyım atamak üzere bekletiliyor. Hakkari Belediyesi Eş Başkanının yargı süreci 2000 yılında başlamış, ama 2024’te bu dosya yeniden gündeme getirilmiş. Burada bağımsız bir yargıdan söz edilemez. Bakanlığınızın bu durumu çok iyi bildiği kanaatindeyim.”
“Belediye başkanlarının dava süreçleri, tamamen siyasetle bağlantılıdır. Peki, sizin kayyımlarınız hangi suçları işledi? Neden vali ve kaymakamları yargılamıyorsunuz? Yolsuzlukları ve halkın malını çalanları neden sorumlu tutmuyorsunuz?”
“Suç değil, konuşmanın suç sayılması kabul edilebilir mi? Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediyesi kayyımı Münir Karaloğlu, görevden alındı. Ama kamuoyuna niçin bilgi verilmedi? Şu anda yargılanıyor mu? Yoksa maaş almaya devam mı ediyor? Bu duruma açıklık getirilmesini bekliyoruz.”
“Suç işleme özgürlüğü yaratıyorsunuz”
“Bir konuşmanızda, ‘hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok’ dediniz. Ancak hiç kimsenin suç işlememesi gerekirken, AKP döneminde kayyımlar ve iktidar bu özgürlüğü sağlıyor. Kayyımların elinde yatan suç raporları var.”
“Sayıştay raporlarına göre, Vali Tuncay Akkoyun’la ilgili sekiz ayrı suç tespit edildi. Sayıştay’a rağmen neden işlem yapmadınız?”
“Kayyımlar tarafından işlenen suçları koruduğunuzu düşünüyorum. Suç işleme özgürlüğünü siz sağlıyorsunuz. Mardin kayyımı, Mardin’in değil, başka illerin yollarını yapıyor.”
“Trafik işaretlerine Kürtçe dilini eklemek bir suç mu?”
Beştaş, kayyım döneminde “yavaş”, “önce yaya”, “hoşgeldiniz” gibi kelimelerin Kürtçesinin sildirilmesine tepki gösterdi. “Trafik kurallarını Türkçe bilmeyenler ölsün mü? Kürtlere ‘hoşgeldiniz’ demek suç mu? Türkiye’nin birçok yerinde yabancı dillerde tabelalar var, neden bu ayrımcılık?” dedi. Meral Danış Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kürt düşmanlığı yapıyorsunuz dediğimizde, ‘biz kardeşiz’ cevabını veriyorsunuz. Önce dilimizi, kimliğimizi tanıyın. On parti kayyım atamalarına karşı teklif verdi. Açık çağrımızdır, bu kayyım sistemini sona erdirelim ve halkın seçtiği kişiler yönetsin.”
“Belediyeler artık birer siyasi arpalık durumuna gelmesin. İradeye saygı gösterin. Bu darbe uygulamalarına bir son verin. Size bir soru: ‘Başka kimse yok muydu?’ dediniz. Muhalefette bulunan ve soruşturmaya tabi tutulmamış bir birey bırakmadınız mı?”
“Kadınların hakları ihmal ediliyor”
“Bir sözünüzde, ‘Koruma kararı olan 32 kadın, uyarımıza rağmen kapıyı açtı ve saldırıya uğradı’ dediniz. Kadınları suçlu mu ilan ediyorsunuz? Kadınları korumak yerine, onları daha fazla tehlikeye atıyorsunuz. Her gün üç kadın bu ülkede katlediliyor. Sayın Bakan, bu akşam başınızı yastığa koyduğunuzda, bu sözlerin bir karşılığının olup olmadığını düşünün.”
(ANKA)
CERN evrene dair neyi anlamamızı sağladı? | Prof. Dr. Sertaç Öztürk anlatıyor… |
Günün öne çıkan haberleri Ahmet Türk, Öcalan ile görüşecek 2 ismi açıkladı: Gitme ihtimalleri yüksek İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yeni atamalar: Müge Anlı’nın eşi ilçe emniyet müdürü oldu Icardi’den Wanda Nara’ya zehir zemberek sözler: Onu çamurdan çıkarıp elit seviyeye yükselttim, şimdi tekrar çamurun içinde İzmir’de istasyonda bıçaklı saldırı: Sigara içtiği için uyarılan yolcu, 2 görevliyi bıçakladı! Öldüren yumruk için istenen ceza belli oldu |
“`