Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de katıldığı NATO toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
İşte açıklamalardan satır başları:
NATO’nun 75’inci kuruluş yıl dönümünü idrak ettiğimiz kritik bir dönemde tarihî bir zirveyi daha başarıyla neticelendirdik.
Vaşington Zirvemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Yaklaşık iki buçuk yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı karşısında müttefikler olarak uluslararası hukuktan yana bir duruş sergiliyoruz.
Türkiye, yıkıcı etkilerini hep birlikte hissettiğimiz, müşterek güvenliğimizi tehlikeye atan bu savaşın sona ermesine yönelik gayretlerini ilk günden beri yoğun bir şekilde devam ettirmektedir.
Zirvenin ilk oturumunda İttifak savunmasını ilgilendiren konuları etraflıca istişare ettik.
75 yıllık Vaşington Antlaşması ve geçmiş zirvelerde alınan kararlar ortadayken müttefikler arasındaki savunma sanayisi ticaretinde hâlen bazı engeller, kısıtlamalar bulunmasının makul, mantıklı bir izahı yoktur.
Ülkemizin bu konudaki hassasiyetini ve beklentilerini tekrar gündeme taşıdım.
‘TERÖR ÖRGÜTÜ İLE KURDUKLARI ÇARPIK İLİŞKİYİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
NATO’nun tespit ettiği iki temel tehditten biri olan terörizmle mücadelede müttefiklerimizden dayanışma bekliyoruz.
Bazı müttefiklerimizin, bilhassa terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD-YPG’yle kurdukları çarpık ilişkiyi kabul etmemiz mümkün değildir.
İttifakın birliğine ve bütünlüğüne zarar veren bu hatalı politikalardan vazgeçilmesi çağrımı tekrarlıyorum.
“TÜRKİYE TARAFINDAN ONAYLANMAYACAKTIR”
Tüm temaslarımda Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında süregiden mezalime dikkat çektim.
İttifakımızın temel değerlerini ayaklar altına alan İsrail yönetiminin NATO’yla ortaklık ilişkisini sürdürmesi mümkün değildir.
Filistin topraklarında kapsamlı ve sürdürülebilir barış tesis edilene kadar İsrail’le NATO nezdinde iş birliği yapılması yönündeki girişimler Türkiye tarafından onaylanmayacaktır.
“NETANYAHU YÖNETİMİ ÜZERİNDEKİ BASKILARI ARTIRMAYA ÇAĞIRIYORUM”
Uluslararası camianın sorumluluk sahibi üyelerinin 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm için el ele vermesi önemlidir.
Türkiye olarak önce ateşkesin ilanı, sonra da kalıcı barışın temini için garantörlük dâhil her türlü inisiyatifi almaya hazırız.
Tüm müttefiklerimizi ateşkesin sağlanması ve 9 aydır açlıkla imtihan edilen Gazze halkına insani yardımların kesintisiz ulaştırılması için Netanyahu yönetimi üzerindeki baskılarını artırmaya çağıyorum.
Zirve kapsamında Macaristan, Yunanistan, İtalya, Almanya, Ukrayna, Fransa ve Birleşik Krallık liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirdim.
Ayrıca İsveç, Finlandiya, Slovenya ve Slovakya Devlet ve Hükûmet Başkanları ile NATO Genel Sekreteri’yle ayaküstü görüştük.
Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, İzlanda, Polonya, Romanya, Estonya ve Hollanda Liderleri ile Avrupa Birliği Konseyi Başkanı’yla da sohbetlerimiz oldu.
Görüşmelerimizde hem müttefiklerimizle ikili ilişkilerimizi geliştirmenin yolları hem de NATO bünyesindeki iş birliğimiz üzerinde durduk.
Bu vesileyle göreve geldiği 2014 yılından bu yana İttifakın birliğinin ve dayanışmasının korunması yolunda gayret gösteren değerli dostum, Genel Sekreter Stoltenberg’e teşekkür ediyorum.
Şahsımla ve makamlarımızla yakın iş birliği sergileyen Sayın Stoltenberg, özverili çalışmaları ve başarılı hizmetleriyle herkesin takdirini kazanmıştır.
Hollanda’nın Eski Başbakanı, NATO’nun Yeni Genel Sekreteri Sayın Rutte’ye üstleneceği zorlu görevde muvaffakiyetler diliyorum.
Sayın Rutte’nin müttefiklerin menfaatlerini ve hassasiyetlerini gözeteceğine güveniyorum.